Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bu Takımın Adı Galatasaray: Hayatımı Adadığım Renkler Bir Kez Daha Şampiyon!

Bir insan bir kulübe hayatını verir mi?
Bir sevda, bir arma, bir forma bu kadar mı içe işler?
Cevabı çok kısa aslında: Galatasaray.

Bir insan bir kulübe hayatını verir mi?
Bir sevda, bir arma,

Bir insan bir kulübe hayatını verir mi?

Bir sevda, bir arma, bir forma bu kadar mı içe işler?

Cevabı çok kısa aslında: Galatasaray.

Bu yazı, hayatını sarı ve kırmızıya adamış, Galatasaray uğruna sevinciyle ağlamış, yenilgide yıkılmış ama inancını hiç yitirmemiş bir adamın — Mehmet Hanifi Kutlar’ın — hislerini, kelimelere dökme çabasıdır. Çünkü bazı insanlar konuşmaz; yaşar. Kutlar da o insanlardan biri. Ve bugün, Galatasaray’ın bir kez daha şampiyon olduğu bu günde, onun dilinden değil, kalbinden çıkan satırları sizlerle paylaşıyorum.

“Ben Galatasaray’la doğmadım, ama Galatasaray’la yaşadım.”

Mehmet Hanifi Kutlar, 1980’li yıllarda henüz çocukken tanışmış Galatasaray’la. O zamanlar televizyonda maç görmek mucize, radyodan gelen sesle büyülenmek ise sıradandı. Bir kere duymuş Metin Oktay’ın adını, bir kere görmüş sarı-kırmızı formayı… İşte o gün başlamış bu büyük bağlılık. O gün “bir gün Galatasaray için hayatımı veririm” dese kimse inanmazdı belki ama yıllar geçti ve gerçekten verdi.

Şimdi, 2025 yılında, Galatasaray bir kez daha şampiyon. Ve Hanifi Kutlar’ın gözleri dolu, elleri titrek ama yüreği gururla dopdolu.

“Biz sadece bir takımı tutmuyoruz,” diyor Mehmet abi. “Biz Galatasaray’a inanıyoruz. Bu inanç, kazanmakla alakalı değil. Bu, duruşla, ruhla, karakterle alakalı.”

Bir Sezonun Hikâyesi: Sabır, İnanmak ve Asla Vazgeçmemek

Bu sezon kolay değildi. Rakipler güçlüydü, fikstür zorluydu, zaman zaman saha dışı tartışmalar moralleri zorladı. Ama Galatasaray, her zamanki gibi, en büyük gücünü geçmişinden aldı. Metin’in ruhu, Hagi’nin büyüsü, Fatih Terim’in inadıdır bu kulübün kimyası. Ve bu sezon o kimya tuttu. Dursun Özbek başkanlığındaki yönetimin istikrarlı adımları, Okan Buruk’un teknik direktörlük vizyonu, futbolcuların inancı ve taraftarın sonsuz desteğiyle gelen bir şampiyonluk bu.

Kutlar şöyle diyor:

“Sahada on bir kişi değil, koca bir tarih koşuyordu. O formanın içinde sadece kas yoktu; o formanın içinde Ali Sami Yen’in duası, Taçsız Kral’ın gülüşü, Prekazi’nin frikiği, Arda’nın gözyaşı vardı.”

Okan Buruk’un Mirası

Galatasaray camiasının içinden gelen Okan Buruk, bu sezonun en büyük mimarlarından biri. Oyuncularıyla kurduğu ilişki, saha içi taktik başarısı ve özellikle büyük maçlardaki kararlılığı, Galatasaray’ın bu yılki istikrarının temelini attı.

Mehmet Hanifi Kutlar, Okan Buruk için ayrı bir parantez açıyor:

“Okan Buruk sadece teknik direktör değil. O bizden biri. İçimizden biri. Gözünü kırpmadan kendini ateşe atabilecek bir karakter. Galatasaraylı olmak, işte böyle bir şey.”

Bir Taraftarın Gözünden Zaferin Tadına Varmak

Her şampiyonluk kutlanır. Ama bazıları yaşanır. Mehmet Hanifi Kutlar için bu şampiyonluk, sadece bir kupa kazanmak değil. Bu, bir ömrün ödülü. Bir ömrün doğrulandığı an.

“Bugün bir kez daha anladım,” diyor Hanifi abi, “İyi ki Galatasaraylıyım. Başka hiçbir forma, başka hiçbir armada bu kadar derin bir sevda olamaz. Bu bir kulüp değil. Bu, bizim kimliğimiz.”

Bu sözleri duyarken onun gözlerindeki yaşları görüyorsunuz. Çünkü bu gözyaşı, bir sezonun değil; bir ömrün birikimi.

Sadece Futbol Değil, Hayatın Taa Kendisi

Kutlar, Galatasaray’ı sadece sahadaki 90 dakikayla sınırlamaz. Ona göre Galatasaray bir duruş, bir temsil, bir meydan okuma biçimidir.

“Çanakkale’de savaşan gençler neye inanıyorsa, biz de o ruha inanıyoruz. Galatasaray demek, sadece kazanmak değil; onurlu kaybetmeyi de bilmektir. Biz sadece kupa kaldırmadık bu sene. Biz, hakikati savunduk.”

Bu sözler onun Galatasaray’a olan bağlılığının özeti gibi. Bugün kupayı kaldıranlar kadar, yıllarını stadyum kapılarında geçiren, formasını yıkayıp ertesi maça hazırlayan, çocuğunu Galatasaray ninnisiyle uyutanlar da şampiyon. Ve Mehmet Hanifi Kutlar, işte bu taraftarın ruhunu temsil ediyor.

Gelecek Ne Getirir Bilinmez Ama Galatasaray Hep Vardır

Şampiyonluk geçici, forma kalıcıdır. Galatasaray, her sezon yeni bir sınav verir. Bu sezonki şampiyonluk, sadece bir taç değil; bir bayrak devridir. Mehmet Hanifi Kutlar, “Bize düşen tek şey var,” diyor, “Formayı tertemiz taşımak, gelecek nesillere şerefle teslim etmek.”

Çocuklara, torunlara anlatılacak bir sezon daha yazıldı. Ve bir gün biri Mehmet Hanifi Kutlar’ı sorduğunda, ona Galatasaray’ın yaşayan hatıralarından biri denecek. Çünkü bu kulüp, onun gibi insanların yüreğinde kuruldu.

Son Söz:

Galatasaray bir kez daha şampiyon. Ama bazı şampiyonluklar istatistikle değil, hisle ölçülür. Ve bu yazı, o hissin en saf halidir.

Şampiyon Galatasaray.

Yaşasın Mehmet Hanifi Kutlar gibi gönül verenler.

Ve yaşasın o uğruna hayat verilen sarı-kırmızı sevda!

Mustafa Yiğit

(Mehmet Hanifi Kutlar’ın kalbinden dökülenleri yazıya döktü)